Stres,
kişinin algıladığı herhangi bir tehditle fiziksel ve psikolojik olarak başa
çıkamaması nedeniyle oluşan ve günlük hayatı kimi zaman olumlu kimi zaman ise
olumsuz etkileyen bir süreçtir. Tehdit altında olduğunuzu hissettiğinizde sinir
sisteminiz vücudunuzu uyandıran bir stres hormonu salgılar ve bunun sonucunda
kan basıncınız yükselir, kalbiniz hızlanır, kaslarınız sıkılır ve duyularınız
keskinleşir. Bu şekilde fiziksel gücünüz ve dayanıklılığınız artar. Böylece
karşınızdaki soruna odaklanabilir ve daha hızlı tepki verebilirsiniz. Fakat
bunların şiddetli ve sürekli yaşanması olumsuz bir durum teşkil etmektedir. Bu
yazımızda sınav stresinizi kendi lehinize kullanmak için nasıl yöneteceğinizi
anlatacağız. Haydi başlayalım.
ÖNCELİKLE
NEDEN SINAV STRESİ YAPARIZ?
Bu durum
öğrencinin kişilik yapısı, akademik durumu, sosyal durumu, aile hayatı gibi
etmenlere göre değişiklik gösterse de belli başlı sınav stresi nedenlerini
aşağıda görebilirsiniz.
1-Sınavla
İlgili Olumsuz Düşünceler
Zihnimizden
geçen düşünceler davranışlarımızın ortaya çıkmasındaki nedenlerdir. Kaygı
duygusuna neden olan durum ise konuyla alakalı olumsuz düşüncelerdir. ‘Sınav
çok zor olacak.’ , ‘Sınavı tamamlayamadan çıkacağım’ , ‘Sürem yetmeyecek.’ ,
‘Sınav sonrası hayatım mahvolacak’ gibi düşünceler kaygı oluşturmaya sebep
olabilir.
2-Ailenin ya
da Çevrenin Beklenti ve Baskıları
Ailenin veya
çevrenin öğrenci üzerindeki etkileri sınav kaygısının en önemli
özelliklerindendir. Ailenin ‘Sınavı kazanamazsan insanların yüzüne nasıl bakarız.’
, ‘Sınavı kazanamazsan doğru tamirciye gidersin.’ Gibi bazı sözleri öğrenciyi
daha da strese sokup yanlış yapmasına neden olabilir. Bu arada size bir sır
vereyim. Sınavı kazanamasanız bile asla sizi tamirciye yollamayacaklar.
Ailenin
öğrenci üzerinde bazı kaygılar taşıması ve bunu bazen bir söz bazen de bir
bakış şeklinde öğrenciye iletmesi de öğrencide ister istemez kaygı oluşturur.
3-Başarısız
Olma ve Değerlendirilme Korkusu
Diğer
insanların kendisi hakkındaki düşüncelerini fazlasıyla önemseyen ve dış odaklı
kişiler için sınavda başarılı olmak bir performans ölçütü olmak yerine
kişiliğini başkalarına ispata dönüşebilir. Bu tarz öğrenciler için alacağı
düşük bir not dışarıdan olumsuz değerlendirileceği anlamını taşır. Hal böyle
olunca stres yapmak kaçınılmaz olacaktır.
4-Başarısızlıkların
Abartılıp Başarıların Küçümsenmesi
Kişilik
yapısına bağlı olarak bazı öğrenciler kendilerine çok büyük haksızlıklar
yaparlar. Elde ettikleri başarıları görmek yerine başarısızlıklarını deyim
yerindeyse cımbızla çekip alırlar. Herhangi bir denemede yaptıkları yüksek nete
bakmak yerine konu testindeki yanlış sayılarına odaklanır bu yanlışları
genelleyip gerçek sınavda da böyle yapacakları düşüncesine kapılarak panik
olurlar. Bu tür duygular sınav stresini tetiklediği gibi mevcut kaygının
şiddetini de arttırır.
5-Başarının
Sürekli Başkalarıyla Karşılaştırılması
Öğrencinin
ailesinin ‘Komşunun kızı/oğlu şu okulu kazanmış. Sen neden kazanamadın?’ gibi
söylemleri öğrencinin yoğun endişe duymasına sebep olabilir. Bu durum bir süre
sonra öğrenciyi de etkileyecektir. Kişi kendi seviyesini arttırmak yerine
sürekli olarak kendisini başkasının performansıyla karşılaştırma ve ona göre
şekil alma eğiliminde olacaktır. Yaşanılan yoğun hırs ve geride kalma endişesi
zamanla kişide sınav kaygısı olarak kendini gösterebilir.
6-Mükemmeliyetçi ve Aşırı Kontrolcü Yapısı
Bu tür
kişilik yapısına sahip bireyler için yaşam oldukça zordur. Onlar için mükemmeli
yakalamak mümkün değildir. Hata yapma lükslerinin kesinlikle olmadığı
düşündükleri gibi kendilerine karşı acımasız bir tutum sergileyebilirler. Bu
tutum ve davranışın zamanla sınav kaygısına dönüşmesi çok olası bir durumdur.
7-Zamanı İyi
Kullanmama
Özellikle
LGS ve YKS sınavına hazırlanan öğrenciler okul, dershane, ev üçgeninde oldukça yoğun
bir tempo içerisindedirler. Bu yoğunluk plan ve programsız geçerse bir süre
sonra içinden çıkılamaz bir hal alarak öğrencide dağılma, konuların
yetişemeyeceği düşüncesi, uykusuzluk ve tükenmişlik gibi duygular ortaya
çıkabilir. Bu duygular kişide strese neden olmaktadır.
8-Verimsiz
Çalışma Alışkanlıkları
Sınav
kaygısı çoğunlukla çalıştığı halde konulara hakim olamama ve sınava hazır
olamama düşüncesi sonucu doğar. Bu çalıştığı halde hazır olamama durumunun
birincil nedeni verimsiz çalışmaktır. Öğrencilerin ders çalışma yöntemlerini
bilmemeleri aslında, çalıştığını zannedip aslında çalışmıyor olmaları,
öğrenilen bilgilerin hep eksik kalmasına neden olan bir durumdur. Sınav tarihi
yaklaştıkça öğrenciler birikmiş olan kon eksiklerini fark eder. Öğrencinin bu
gerçekle yüzleşmesi de sınavda başarısız olacağı korkusunu yaratmaktadır.
9-Görev ve
Sorumlulukları Ertelemek
Öğrencilerin
yaptığı bir hata da sınava yönelik çalışmaları sürekli erteleyip son güne
bırakmalarıdır. Çalışmaya başladıklarında ise birikmiş konular arasında yoğun
bir sıkışmışlık haline girecekler ve bu durum strese neden olacaktır.
PEKİ SINAV
STRESİNİN ÜSTESİNDEN NASIL GELEBİLİRİZ?
1-Düşünce ve
İnançlarınızı Sorgulayın
Aşırı kaygı,
olumsuz bir duygu olduğundan temelinde olumsuz ve yanlış düşünceler yatar. ‘Bu
sınavda başarısız olursam herkes benle dalga geçer’ , ‘Kesin sınavda başarısız
olacağım.’ , ‘Aptalın tekiyim ben benden bir halt olmaz.’ gibi doğruluğu hemen
hemen hiç olmayan cümleler öğrencinin zihninden sıkça geçer ve kaygıya neden
olur. Bu durumda yapmanız gereken yöntem zihninizden geçen düşünceleri tespit
edip onların ne kadar sağlıklı ve gerçekçi olduğunu analiz etmektir. Büyük
oranda sınava, çevreye ve kendi durumunuza yönelik geçerliliği olmayan anlamlar
yüklediğinizin farkına varacaksınız.
Gözlemlediğiniz
tablo karşısında size fayda sağlayacak bir diğer tutum da olumsuz düşünceleri
olumluya çevirmektir. Örneğin; ‘Bu sınavda başarılı olamayacağım’ demek yerine
‘Bu sınavda başarılı olmak için elimden geleni yapacağım.’ ya da ‘Bu sınav hayatta başarılı olmamın tek
yolu’ değil ‘Bu sınav hayatta başarıya giden yoldan sadece bir tanesi’ gibi
olaya farklı bir bakış açısı getiren düşünceleri kendinize hatırlatmanız etkili
olacaktır. Ayrıca bu durum karşısında kar zarar analizi yapacak olursanız bu
düşüncelerin size fayda sağlamasından çok zarar vereceğinin de farkına
varacaksınız.
2-Vücudunuzu
Gevşetmeyi Öğrenin
Kaygı,
stres, korku, öfke gibi olumsuz duygulara maruz kaldığınızda doğal olarak
vücudunuzda bir gerginlik oluşur. Hissettiğiniz bu gerginlik olumsuz duyguyu
daha da arttırdığı gibi bu durumdan çıkmanızı da güçleştirebilir. Olumsuz
duyguların neden olduğu bu döngüyü kırmanın en etkili yolu da vücudu sistematik
bir şekilde gevşetmektir. Belli bir teknik dahilinde yapılan gevşeme büyük bir
rahatlık ve ferahlık hissetmenizi sağlayacaktır. Dolayısıyla düzenli egzersiz
yapmanız ve vücut gevşetme tekniklerini öğrenmeniz hem sınava hazırlık
döneminizde hem de sınav anınızda kaygıyı azaltmanızda son derece etkili
olacaktır.
3-Diyafram
Nefesi Almayı Öğrenin
Doğru nefes
alabilmek hem fiziksel hem de ruhsal sağlık için kilit bir önem taşır.
Yaşanılan olumsuz durumda fizyolojik ve ruhsal düzeniniz bozulur bizler için
hayati öneme sahip olan nefes alış verişimiz de bu durumlarda normalden farklı
çalışır. Oysa aldığımız doğru nefes vücudu tekrar dengeye sokar ve büyük bir
rahatlama ve gevşeme duygusunu beraberinde getirir. Doğru nefes, diyaframdan
ritmik bir şekilde aldığımız nefestir.
-Doğru Nefes
Nasıl Alınır?
Sol elimizi
göğsümüzün üst kısmına, sağ elimizi de göbek deliğimizin üstüne koyduktan sonra
nefes aldığımızda sağ elimiz daha çok oynuyorsa doğru nefes yani diyafram
nefesi alıyoruz demektir. Eğer sol elimiz daha çok oynuyorsa yanlış nefes
alıyoruzdur.
Diyafram
nefesi hepimizin doğuştan bildiği ama sonraları unuttuğumuz doğal nefes alma
şeklidir. Dolayısıyla zamanla unuttuğumuz diyafram nefesini sık sık pratik
yaparak hatırlamak bir süre sonra kalıcı hal taşır ve farkında olmadan doğru
nefes alırız. Bu bilgilerden yola çıkarak sınav öncesi veya sınav esnasında
diyafram nefesi alarak vücudumuzu gevşetmek kaygıyı azaltan yöntemlerdendir.
Özellikle sınav anında aşırı kaygı yaşandığında 1 dakika ara verip nefes
egzersizi yapmanız oldukça etkili olacaktır.
4-Planlı ve
Programlı Hareket Edin
Plansız ve
programsız olmak her işte olduğu gibi sınava hazırlık sürecinde de
olumsuzluklar yaratır. Hangi konuya ne zaman ve ne kadar süreyle çalışacağınızı
belirlemeniz hazırlık sürecinizi daha sistematik hala getirir ve kendinizden
emin olmanızı sağlar. Aksi takdirde konularınız birikir ve bu elbette ki
kaygılanmanıza neden olacaktır.
5-Uykunuza
ve Beslenmenize Dikkat Edin
Özellikle
YKS VE LGS öğrencisiyseniz eğer bu süreçte yaptığınız en büyük hata kendinizi
zihinsel ve fiziksel olarak yıpratmak olacaktır. Dershane, okul, etütler ve
bireysel çalışmalara ekstra harcadığınız enerji dinlenme ve beslenmeye ihtiyaç
duymanızı sağlar. Eğer bu ihtiyacınızı gidermezseniz bir süre sonra zihniniz ve
bedeniniz yorgun düşer. Yorgun zihin ve beden kaygıyla baş etmenizi önleyeceği
gibi mevcut kaygınızı daha da arttırır. Dolayısıyla uykunuza önem göstermeniz,
yatış-kalkış saatlerinizi düzenli tutmanız; doğal besinlerden günlük protein,
vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamanız stresinizle baş etmenizde önemli
rol taşımaktadır.
6-Baltanızı
Bilemeyi Unutmayın
YKS ve LGS
sınavına girecek olan öğrenciler kendilerine keyif veren aktiviteleri durdurup
sadece sınava çalışma odaklı olurlar. Bu tutumlarına genelde öğretmenleri ve
aileleri de destek verir. Anca unutulmaması gerekir ki insanın hangi dönemde
olursa olsun gevşemeye ve hoşuna giden aktivitelere zaman ayırmaya ihtiyacı
vardır. Bu ihtiyaç kısıtlanır ve tatmin edilmezse bir süre sonra kişinin
performansı düşer ve stres, öfke gibi olumsuz duygular doğurur.
Bu konuyla
ilgili balta bilemek hikâyesi oldukça çarpıcıdır:
Bir ormanda iki kişi ağaç
kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, gün boyunca bir ağaç
devrilirken hemen diğerine geçerek ağaç kesiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor, ne
de öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir
kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymışlar.
Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş.
Birinci adam öfkelenmiş:
İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymışlar.
Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş.
Birinci adam öfkelenmiş:
"Bu nasıl olabilir?
Ben senden daha fazla çalıştım. Senden önce işe başladım, senden sonra işi
bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne? "
İkinci adam yüzünde bir
tebessümle cevap vermiş:
"Ortada bir sır yok.
Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin
baltayla, daha az çaba ile daha çok ağaç kesilir."
Dolayısıyla
sizlerin de stresten kurtulmaya yönelik yapacağınız şey baltanızı bilemek
olmalıdır. Balta bilemek; daha önce sevdiğiniz bir aktivitenin yapılması,
rahatlamak ve stres atmak için doğa yürüyüşü yapmak vb. şeklinde olabilir.
7-Kendi
Başınıza Halledemiyorsanız Bir Uzmandan Destek Alın
Sınav
kaygınızın üstesinden kendi başınıza gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız sonucu
riske atmak yerine mutlaka bir profesyonel yardım almalısınız. Bu süreçte
yapılan bir hata da dışarıdan desteği sürekli ertelemek ve kaygının kendi
kendine geçmesini beklemek olacaktır. Bu ihmalkâr davranış sonucunda sınava az
bir vakit kala destek almak için bir uzmana gitseniz bile size pek de yardımcı
olamaz. Çünkü bu süreç zaman yayılmalıdır ve uzman size kısa bir zamanda pratik
öneriler vermekten öteye maalesef gidemez. Bu durumda sizlerin ve ailenizin
yapması gereken çok geç olmadan uzman desteğine başvurmak olacaktır.
ANNE
BABALARA ÖNERİLER
Sınav stresi
her ne kadar sınavdan önceki dönemde ortaya çıkıyor gibi gözükse de aslında
tamamen kişinin karakteriyle ilgilidir. Aşırı kaygılı olma durumu çocuklukta
oluşmaya başlar ve zamanla etkisini gösterir. Bu durumda ailelerin olumsuz
davranış ve tutumlarının etkisi büyüktür.(Örn: sıkı disiplin, başkasıyla
kıyaslama, düşük notla tehdit etme, cezalandırma vs). Bu durumda sınav kaygısı
yaşayan öğrencilerin anne babalarına oldukça önemli rol düşmektedir. Onların
kaygılarını anlayışla karşılamalı ve çözüm yolları aramaları gerekmektedir. Bu
süreçte anne ve babaların çocuğa nasıl davranması gerektiğini aşağıya
listeledik.
-Çocuğunuzu
tanıyın ve ondan yapabileceğinin fazlasını istemeyin.
-Olumsuz
eleştirilerden ve etiketlemelerden kaçının.
-Onu
arkadaşları veya başka kişilerle kıyaslamayın.
-Reddedici
ve onu küçük düşüren davranışlardan kaçının.
-Anne ve
baba olarak ona tutarlı davranın.
-Çocuğunuzla
kaygıları hakkında konuşun. Kaygılarını tanımasını sağlayın.
-Sınavla
ilgili kendi kaygılarınıza göz atın. Bazen onlardan fazla kaygılanıp fark
etmeden bunu onlara yansıtabiliyorsunuz.
-Onunla
konuşurken göz teması kurun.
-Gereğinden
fazla fedakârlık yapmayın.(Misafir çağırmama, işten ayrılma vs.)
-Onu
konuşmasını bitirene kadar dinleyin.
-Kişiliğini
sert bir dille eleştirmeyin.
-Çocuğunuza
sınavın akademik bilgi ölçmek için yapıldığını, onun kişiliğini ölçen bir
değerlendirme aracı olmadığını vurgulayın. Kazanmak kadar kaybetmenin de
yaşamın bir parçası olduğunu hatırlatın.
-Çocuğunuzun
olumsuz yanları yanında olumlu yanlarını da görün.
-Çocuğunuzun
eğlenmesi için de fırsatlar yaratın Çalışma planında yapmaktan zevk alacağı
etkinlikler için zaman yaratmasına yardımcı olun.
-Ve en
önemlisi çocuğunuzu her koşulda sevdiğinizi belirtin.
KAYNAKÇA
https://www.tavsiyeediyorum.com/makale_8443.htm
https://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/13/sinav-kaygisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder